Literatürler

Holistik-Tamamlayıcı Dişhekimliği Hakkında Literatür Taraması

Monika M Vigarniya, Manu Rathee

Giriş

Holistik dişhekimliği terimi geleneksel dişhekimliğinin yenilikçi bir tipi anlamında kullanılmaktadır. Geleneksel dişhekimliği modası geçmiş şekilde genellikle problem odaklı dişlerin sorunları üzerine odaklanmaktadır. Bu tarz yaklaşımlar sonucunda hastaların tüm vücutlarını ilgilendiren bütünleyici bakış açısı atlanmaktadır. Holistik dişhekimleri için hastaların ağızları sadece yemek ve besinlerin işlendiği bir depo değil aynı zamanda bireylerin genel sağlıklarının bir aynası konumundadır. Bu derlemede holistik dişhekimliği prensipleri yanında ayurveda, aroma terapi, beslenme terapileri, akupunktur, nöral terapi ve daha fazlası gibi alternative tedavilere odaklanılmıştır. Bu makalede dişhekimliği muayenehanesini holistik hale getirebilmek için uygulanması ve uygulanmaması gereken tüm prosedür ve materyaller kısaca özetlenmiştir.

Holistik Dişhekimliği hayatın daha sağlıklı ve daha az toksik  olması amacıyla doğal elementlerle desteklemek için bulunmuştur. Bu tip tedaviler konvansiyonel klinik dişhekimliği ve doğal iyileşme modelleriyle bağlantılıdır. Bütün holistik sağlık hizmet modelleri sağlıklı beslenme, vücudun fiziksel mental ve enerji seviyelerinin balansını sağlayan toksin elimasyonuyla birlikte total vücut sağlığını daha iyi bir noktaya getirmektedir. Dişhekimliği, ağız ile tüm vücudun genel sağlığının birbiriyle net bir şekilde ilgili olduğu ve prensibine bağlı olarak çalışmaktadır. Bu yaklaşımla dişhekimliği ağız ve diş sağlığı tüm vücut sağlığının bir yansımasıdır ve bu prensibe bağlı olarak çalışmaktadır. Holistik dişhekimliği yeni değil 1800 lü yıllardan beri var olan eski bir konsepttir. 1850 yılında Ulusal Dişhekimliği Birliği tarafından amalgam kullanımının zararlı etkileri tanımlanmıştır. Bunun üzerine bu organizasyon ve diğer bir çok ülkedeki organizasyonlar amalgamın restoratif amaçlar doğrultusunda kullanımını yasaklamışlardır. Endodontik tedavi ve kanal tedavisinde mevcut olan bakteriyel enfeksiyonların; kalp hastalıkları, akciğer, mesane böbrek artrit, romatizma ve mental rahatsızlıkların gelişimine sebep olduğu 1870 den 1948 yılları arasında Holistik dişhekimliği tarafından yoğun bir şekilde düşünülmüştür. Weston Prince ın ‘fokal enfeksiyon teorisi’ en geniş kapsamda kabul görmüştür. Dahası dişhekimi olan Melvin Page ‘vücut kimyasını ayarlamak’ terimini bulmuştur ve diş çürüğünün çok güzel bir ‘sistemik kimyasal ayarsızlık’ olarak örneklemiştir. Bu hekim guatr, tuberküloz, kalp hastalıkları ve diabetin altta yatan sebeplerinden bazılarının vücuttaki mineral eksikliklerine bağlamıştır.

Holistik konsepti takip eden modern güncel dişhekimliği hastaların sadece ağız içi değil tüm vücudunun total sağlığı ile ilgilenmektedir. Bir holistic dişhekimi doğal ve bioloji temelli diş sağlığını 6 başlıkta takip etmektedir:

  1. Biouyumluluk
  2. Biokimyasal balans
  3. Bioestetik
  4. Bioenerjik
  5. Biomekanik
  6. Bioetik bakım

Holistik dişhekimliğinintemel prensipleri:

Holistik dişhekimlerinin uyması gereken temel prensipler:

-Dejeneratif diş hastalıklarından sakınmak ve geri döndürmek için düzenli beslenmeye dikkat edilmesi.

-Çeşitli dental materyallerdeki toksinlerin eliminasyonu ve bunlardan korunma

-Dental malokluzyonların tedavisi ve önlenmesi

-Dişeti hastalıklarının tedavisi ve önlenmesi

Holistik Dişhekimliği Prosedürleri:

Ayurveda: En eski ve en etkili olarak bilinen oral sağlık sistemi. Ayurvedik system herbal dişmacunları ve bakım tozlarının üretimini içermektedir. Bu organik doğal içerikler bir çok dişeti kanaması, halitosis, oral fibrosis, diş ağrısı ve birçok diğer oral problemin tedavisinde kendisini kanıtlamıştır.

        Bunun yanında NEEm en çok etkili olan içeriktir. Neem ağacının yaprakları ve kabuğundan elde edilmektedir. Oral sağlığın idamesinde diğer içerikler ise üzüm çekirdeği, karanfil, dereotu gibidir. Propolis oral ülserasyon tedavisinde kullanılır. Bütün bu organik ürünlerin kullanımında sakkarin, renklendirici içerikler ve yapay tatlandırıcılardan uzak durulmalıdır.

Oral probiyotikler

Probiyotikler, bağırsak florasında bulunan iyi bakteriler benzeri, canlı mikro organizmalardır. Çoğunlukla gastrointestinal rahatsızlıkların önlenmesi veya düzenlenmesi için kullanılan probiyotiklerin, günümüzde ağız sağlığını desteklemesi amaçlı kullanımı dünya çapında kabul görmüştür.-8

HOMEOPATİ

‘Benzer benzeri iyileştirir’ felsefesini benimseyen homeopati, biyolojik diş hekimleri tarafından da kullanılmaktadır. Biyolojik diş hekimleri homeopatik ilaçları, ağız sağlığını geliştirici doğal ve bütünsel bir yaklaşım olarak kullanmaktadır. Homeopati doğal, güvenilir, her yaş için uygun alternatif bir tedavi yöntemidir. Homeopatik ilaçlar, trankilizanların aksine bağımlılık yaratmadan kişinin psikolojik ve duygusal durumunu iyileştirmede yardımcı olur. Bıldırcın otu(Acanite), selenyum ve gümüş nitrat bileşikleri biyolojik diş hekimleri tarafından tercih edilen başlıca homeopatik ilaçlardır. Yapılan klinik çalışmalar göstermiştir ki, çürük, çekim sonrası kanamalar, ağız lezyonları gibi durumlar homeopati ile çözülebilmektedir. Hatta diş hekimi korkusu olan çocuklarda, korku ve gerginliği düzenlemek amaçlı homeopatik ilaç kullanımı mümkündür.

AROMATERAPİ

Aromaterapi, hastaların fiziksel, duygusal ve ruhsal sağlıklarının düzenlenmesi için bitki veya çiçeklerden elde edilen, vücudumuzda hormon benzeri etki yaratan, öz yağ (essential oil) esanslarını kullanmaktadır. Bergamot, lavanta, sandal ağacı ve fesleğen gibi doğal yağların yatıştırıcı, rahatlatıcı ve dinlendirici etkileri vardır.

BESLENME

Stres ve gerginlik beslenme alışkanlıklarını direk etkilemektedir. Aşırı beslenme veya tam tersi yetersiz beslenme sonucu sistemin ihtiyacı olan vitamin ve mineraller olumsuz yönde etkilenmektedir. Bunun sonucu olarak bireyde korku ve fobiler ortaya çıkabilmektedir.

ELEKTRONİK UYGULAMALAR

Her birey kendi bio-enerjisine sahiptir. Bio -rezonans cihazı kullanılarak, kişinin patolojik (uyumsuz) elektromanyetik titreşimleri tekrar düzenlenerek uyumlu hale dönüştürülür.

HİPNOZ

Hipnoz ile ilaç kullanımı olmadan, kişinin beden ve zihnini rahatlatabilmesi sağlanır.

Kişi hipnoz süresi boyunca korku ve endişeden uzak bir şekilde bilinci açık haldedir.

Biyolojik diş eti tedavisi

Hint popülasyonunda 3/4 ünden fazla oranda kişide orta ve ileri düzeyde periodontal hastalık görülmektedir. Periodontal hastalıkların, kalp rahatsızlıkları ile doğrudan ilişkili olduğu, ülserler, artrit, prematüre doğumlar ve daha fazla olgu ile ilişkilendirildiği bildirilmiştir. Günümüzde uygulanan lazer tedavileri, diş eti dokularının antibakteriyeller ile irrigasyonu ve besin takviyeleri cerrahi müdahale gerektirmeyen tedavi seçeneklerindendir.

Civa içermeyen diş tedavileri:

Holistik diş hekimleri civayı toksin olarak kabul eder. Civaya maruz kalmak (minimal oranda bile olsa) kişinin vücudunda ve genel sağlığında rahatsızlıklara yol açmaktadır. Amalgam diş dolgular uzun yıllar bütünlüğünü koruyabilen fakat uygulandığı dişlerde sıklıkla kırıklara yol açabilen dolgulardır.

Holistik diş hekimleri dolgu tedavilerinde bu tip dolguları kullanmazlar. Amalgam dolguların sökümünde ise mutlaka güvenli amalgam dolgu sökün protokolü uygulamak gereklidir. Bu protokolün uygulanabilmesi için hekimin konu ile ilgili eğitim almış olması gereklidir. Amalgam dolgularla ilgili biyolojik olarak karşılaşılan bir diğer sıkıntı ise oral galvanizmdir. Oral galvanizm, ağız ortamında bulunan materyallerin meydana getirdiği elektrik akımıdır. Amalgam sökümü protokolünde hastayı civa içeren amalgam parçaları ve civa buharından koruyabilmek için alınan çeşitli önlemler vardır; bunlar rubber dam kullanılması, oksijen maskesi kullanılması, vitamin c takviyesi ve işlem bölgesine yakın konumlandırılacak hava filtresidir.

Florid ve floridli su:

Geleneksel diş hekimleri bebeklerde topikal ve sistemik florid uygulamasını desteklemektedir. Yapılan çalışmalarda suların floridli olduğu bölgelerde yaşayan kişilerin çürük oluşum oranlarının az olduğu bildirilmiştir.

Holistik diş hekimleri, sistemik olarak alınan florun kanser ve çeşitli kemik rahatsızlıkları ile direk olarak ilişkili olduğuna inanmaktadırlar.

Çeşitli dental materyallerin biyouyumluluğu:

Geleneksel diş hekimliğinde hekim, tedavi öncesi hastanın dental materyallere karşı allerjik durumunu çoğunlukla sorgulamamaktadır.

Holistik diş hekimleri, kullanılan her dental materyalin sağlığı bütün olarak etkileyebileceğine inanır.

Diş hekimlerinin tedaviye başlamadan önce farklı materyal türlerinden ve farklı materyallerle uygulanabilecek tedavi seçeneklerinden bahsetmeleri ve tedavileri anlatmaları oldukça önemli ve gereklidir.

Biyolojik diş hekimliğini benimseyen ve uygulayan hekimler, farklı türde kompozit dolgu materyalleri ve çeşitli prosedürler için farklı materyaller uygulamaktadırlar.

Zirkon implantlar: 

Bu implantlar doğal ve metal içermeyen dental implantlardır. Zirkonium oxide kullanılarak üretilen bu implantların bio uyumluluğu çok yüksektir. Zirkonium oxide elektriksel iletim sağlamaz ve immun sistemde herhangi bir rahatsızlığa yol açmaz, allerjen değildir. 

Beslenmenin düzenlenmesi: Daha sağlıklı olmak ve immün sistemin güçlemesi için günlük beslenme düzeninde uygulanabilecekler şu şekildedir;

  • fermente gıdaların tüketimini arttırmak, probiyotik bakımından zengin gıdalar mutlaka günlük beslenmenin parçası olmalı.
  • Yağda çözünebilen vitaminlerden K2 ve D3 eksikliği bağırsak florasında değişikliklere sebebiyet verir. K2 vitamini kemikler için ileri derecede önemli minerallerin, kandan emilip kemiklere geçmesini sağlar. Aynı zamanda diş yüzeyinde oluşan dental plakların kalsifiye olarak diş taşına dönüşmesini engeller. 
  • Saerratio proteolitik enzimi gibi benzer enzimler plak temizlemede rol oynadığı gibi biofilm bariyerinin bozulmasına yardımcı olur.
  • Destekleyici vitaminler ve mineralle, magnezyum, fosfor, amino asitler ve vC vit günlük beslenme planına eklenmelidir. 
  • Ağız hijyeni desteklenmesi amaçlı çeşitli bitki ve ağaç yapraklarından elde edilen bitkisel yapların kullanımı.

Cayanne:

Antibalteriyel, katalitik ve antiseptik özellikleri bulunan önemli bir ekstrakttır. Kapsaicin içermesi sayesinde vazodilatasyon etkisi yaratarak kan dolaşımını stimüle etmektedir. 

Cardamom:

Sindirim sistemi ve immun sistemin fagosidik hücresel aktivitesini stimüle eden antiseptik özellik içerir. 

Antibalteriyel özelliği ile immün sistemi destekler aynı zamanda ağız sağlığını desteklemekte yardımcı olur.

Tarçın:

Antiseptik ve antibakteriyel özelliği vardır. Kan dolaşımını stimüle ederek diş eti dokularının rejenerasyonunu destekler. Antiseptik ve analjezik ajanlar olan öjenol ve cineol, beyaz kan hücresi yapımını arttırmaktadır.

 

Karanfil:

Eski zamanlardan beri kullanılan bir analjeziktir. Diş ağrılarını dindirmekte ve ağızda ferahlık sağlamakta kullanılır. Antibakteriyel, antiviral ve antifungal özellikleri sayesinde immün sistem güçlendirici olarak da kullanılabilir. İçeriğindeki öjenol, seskiterpen ve ester yardımı ile dolaşımı stimüle eder.

Damla sakızı(mastik): 

Damla sakızı antioksidan, antifungal, antibakteriyel ve antiseptik özelliği ile ağızda bakteri üremesini engeller. Bağ dokusu güçlendirme ve plak oluşumunu engellemede yardımcıdır. Özellikle mide ülserlerine sebep olan helicobakter pylori üremesini engeller.  Damla sakızı yağı bağışıklık sisteminde görev alan lökosit ve beyaz kan hücrelerini destekleyerek, gingivitis ve plak oluşumu ile yapısı bozulan diş eti dokularını korur iyileştirir. 

Neem:

Mükemmel, tam, bozulmayan, yok olmayan anlamına gelen “arista” olarak da adlandırılır. Fungisidal ve antibakteriyel özellikleri diş ve diş eti enfeksiyonlarında tedavi için uygulanır.  Vazodilatasyon, antienflamatuar ve analjezik özellikleri diş ağrılarında kullanımını ideal hale getirmektedir. Çürüğe sebep olan bakterilere bağlanarak öldürür böylece diş çürüklerini engeller. Gingivitis ve periodontitise sebep olan bakterileri öldürerek tükürüğü alkali hale getirir. Aynı zamanda kalsiyum üreterek çürük oluşumunu yol açan, bakterileri öldürerek diş çürüklerinin oluşumunu engeller. 

Kekik:

Terapotik etkisi olan 2 bileşen içerir, %65 karvakrol, %3.5 timol. Bunlar antiseptik, analjezik ve antibakteriyel özellikleri ile immun sistem güçlendirici etki sağlarlar. E. Coli, staphiloc.aureus, pseudomonas aurugi, mantar ve viruslere karşı geniş antimikrobiyal etkisi bulunur. Kekik yağı, oral uygulamalarda plak oluşumuna sebep olan bakterileri engeller ve diş eti hastalıkları oluşum riskini azaltır. 

Nane:

Nane sindirime yardımcıdır. Analjezik ve antienflamatuar özellikleri vardır. Yapay menthol içeren nane içerikli diş macunlarının diş çürüklerini ve diş eti hastalıklarını önlemede etkisi yoktur. Gerçek nane ekstraktı antioksidandır ve diş çürüklerine sebep olan bakterileri yok eder. 

Gül:

Cilt ve diş eti dokularına elastikiyet kazandırır. Antiviral ve antiseptik özelliği ile doku iyileşmesini hızlandıran bir analjeziktir. Gül ekstraktı uçuk ve mantar tedavisinde kullanılır. Aynı zamanda ağız içindeki bağdokusunun rejenerasyonunu sağlar. 

Tea tree oil:

Antiviral, antifungal ve antibakteriyel özellikleri bulunmaktadır. Periodontitis ve gingivitis benzeri bakteri ve enfeksiyonu aynı anda barındıran hastalıklara karşı terapotik ajan olarak kullanılır. 

Dental plak miktarını azaltarak diş eti hastalıklarının gerilemesinde kullanılan bir antienflamatuardır.

Sonuç:

Holistik diş hekimliği çok eskilere dayanan günümüzde yükselen bir sağlık dalıdır. Amaç diş ve diş eti hastalıklarını, toksik içerik barındırmayan, biouyumlu materyaller ve doğal bir yaklaşımla, modern ve geleneksel yöntemler ışığında önlemek ve tedavi etmektir. Günümüz diş hekimliği alanında probiyotik kullanımı giderek artmaktadır. Tüm holistik yaklaşımlar hastalığın semptomlarını değil, ona sebebiyet veren ana nedeni ortadan kaldırmak üzere çalışmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı